20 Mayıs 2011

7. Ulusal Sosyal Hizmet Kongresi

7. Ulusal Sosyal Hizmetler kongresi 15-16 Nisan 2011 tarihlerinde Ankara'da gerçekleştirildi.
7. ULUSAL SOSYAL HİZMETLER KONGRESİ
SONUÇ BİLDİRGESİ
Sosyal hizmetler ve yardımlar alanındaki var olan/olmayan sosyal politikalardan uygulamalara değin her düzeyde yaşanan sorunlara karşı en etkili çözüm örgütlü toplum olmaktan geçmektedir. Bu çerçevede toplumda örgütlülük bilincini yaygınlaştırmak için öncelikle bu alanda çalışanların örgütlülük seviyesini yükseltmek gerekir.  Bu amaçla kurulu meslek örgütlerini güçlendirmenin yanı sıra ivedilikle meslek, oda ve birlik yasasının çıkarılması gerekir. Tüm sosyal hizmetler ve yardımlar alanında çalışanların sendikal örgütlerde yer almaları teşvik edilmelidir.

Meslek oda ve birlik yasası içerisinde, uygulamaların etik çerçevesi kesin normlara bağlanmalıdır.

Sosyal hizmet ve yardımların muhatabı olan yoksullar, işsizler, göç edenler, mülteciler, ihmal ve istismara uğrayanlar, engelliler, kadınlar, aileler, vb. nüfus gruplarının bu sürecin edilgen bir tarafı olmayıp, daha aktif özneleri olarak görünmeleri gerekir.

Sosyal hizmet ve yardımlarda hak temelli yaklaşımın benimsenmesi ve tüm hizmetlere yansıtılması esastır. Bu çerçevede sosyal hizmetlerin/yardımların yurttaş için bir hak, devlet için de bir ödev ve sorumluluk olduğu bilinci yaygınlaştırılmalıdır.

Sosyal hizmetler ve yardımların sunumunda uluslar arası çağdaş gelişmeler yakından izlenmeli, bununla birlikte, yerel ihtiyaçlardaki ve sorunlardaki farklılıklar ve öncelikler de göz ardı edilmemelidir.

Türkiye’de sosyal hizmet eğitiminde son dönem yaşanan yaygınlaşma sürecinin yarattığı kalite sorunlarını giderecek önlemler alınmalı, bu amaçla sosyal hizmette yüksek lisans ve doktora eğitimine ağırlık verilmelidir. Eğitimde ulusal standardı yükseltmek amacıyla Uluslar arası Sosyal Hizmet Okulları Birliği ile yakın ilişki içerisinde olunmalı ve Ulusal Sosyal Hizmet Okulları Birliği kurulmalıdır.

Sosyal hizmet eğitimi niteliği ve özellikleri gereği yüz yüze etkileşimli eğitimi temel alır. Bu eğitim, gerek sınıf içerisinde, gerekse kuruluş ortamında yoğun bir uygulama sürecini de içerir. Bu çerçevede sosyal hizmet eğitiminin açık öğretim programı olarak sunulması kesinlikle doğru değildir, bu yanlıştan mutlaka dönülmelidir.

Sosyal hizmetler ve yardımlar alanında ulusal düzeyde yapılacak çalışmalara ek olarak, yerel düzeyde de diğer yardım edici meslek örgütleriyle birlikte gündemler yaratılmalı ve sorunlar, konunun diğer aktörleri ile etkili bir işbirliği ve eşgüdüm içerisinde ele alınmalıdır.

Türkiye’de giderek artan yoksullaşma, gelir dağılımındaki adaletsizlik sorunları çözülmeli, üretime katılan ve ürettiklerini adil paylaşan bir toplum hedeflenmelidir.

Sosyal hizmet/yardımların sunumunda, bilimsel ve mesleki bilgi ve uzmanlığa gerekli değer verilmelidir.  Gerek hizmetlerin sunumunda, gerekse kullanılmasında çok yönlü katılım kanalları açık tutulmalı, toplumun gönüllü potansiyeli etkili bir şekilde harekete geçirilmelidir.  

Sosyal hizmet ve yardımlara ilişkin, çocuk, genç, yaşlı, engelli, kadın, aile ve topluma yönelik tüm kamu hizmetlerinin tek bir çatı altında toplanması ve mevzuat, bütçe, norm ve standart birliği sağlanması gereklidir. Bu standartlar sivil toplum ve özel girişimcilik alanında da geçerli olmalıdır. Sosyal hizmet ve yardımlarda temel sorumluluk devlete aittir, bu süreçte sorumluluğun özel girişimcilere ve STK’lara devri süreci sosyal devlet ilkesi ile temelde çelişmektedir ve bu yöndeki aşırı uygulamalar kaygı vericidir.

KONGRE GENEL KURULU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder