10 Eylül 2012

15 Eylül 2012 Buluşması

Değerli Meslektaşlarım,
Son dönemde mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik yaşanan
saldırılar, kanun, yönetmelik ve tüzüklerde yapılan değişiklikler ,
hizmet ettiğimiz müracaatcıları ve sosyal hizmet uzmanlarının çalışma
yaşamını doğrudan etkilemiştir.Siyasi otoritenin aldığı kararlarda ve
sonrasında sosyal hizmet ve uygulayıcıları olan sosyal hizmet
uzmanlarının etik ilkelerine,kurallarına ve değerlerine aykırılık
açıkça görülmektedir.Sosyal hizmet alanlarında söz sahibi olmak sosyal
hizmet uzmanlarının yaptığı mesleki uygulamalardan ve örgütlü bir
çerçevede biraraya gelmekten geçer.Hala "siyaseten farklı düşünüyoruz,
bu dernek bizi temsil etmiyor" gibi söylemlerde bulunanlar, yerinde
saymaya mahkumdur.Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği'ne üye olmanın tek
koşulu vardır.O koşulda SOSYAL HİZMET UZMANI olmaktır.İster liberal,
ister muhafazakar ister ilerici olsun.

Sevgili , Sosyal Hizmet Uzmanları,

Kimi arasam, "Çok meşgulsünüz...".Yaşamınızda kendinize,
mesleğinize ( ki size para kazandıran ekmek teknenizin geleceği için)
ayıracak hiç zamanınız yok mu?
Kamu görevlisi olarak çalışan sosyal hizmet uzmanları; artık memur
uzman kimliğinden sıyrılıp, hak savunucusu bir meslek olan sosyal
hizmet uzmanı olduğumuzu anımsama zamanı gelmedi mi?
"Birileri bizim haklarımızı savunsun ben de izliyorum.Duruma göre
hareket ederim." diyenler ne zaman taşın altına ellerini koyacak?
Bedel ödemeden kimse haklarını alamaz.HAK VERİLMEZ ALINIR.Bunun da
bedeli vardır.
Sosyologlar yeni haklar elde ettiler.Sizce bunun yollarını
Meslek örgütünüzün yöneticileri olarak (Genel Merkez ve 19 şube
yöneticileri) bizler bilmiyor muyuz?
"meli, malı" ile işler yürümüyor.Kaç kişiyiz?
Türkiye Büyük Millet Meclisinde kaç sosyal hizmet uzmanı var?
Bugüne kadar olan Hükümetlerde Sosyal Hizmetlerden sorumlu görevli kaç
bakan Sosyal Hizmet Uzmanı? Siyasi Partilerde siyaset yapan kaç
Sosyal Hizmet Uzmanı var?Örgütlü ve mesleğimize, meslektaşlarımıza
yapılan saldırıları duygusal ve kaderci bir yaklaşım ile mi
karşılamalıyız?
Açık Öğretim yoluyla sosyal hizmet eğitiminin yapılacağı
açıklandığında, Hiç merak ettiniz mi? YÖK Başkanının mesleği nedir?
Meslek örgütünüz ile birlikte Basın Açıklamasına imza koyan
bölümlerden kaçı hala aynı düşüncede? Aile Sosyal Politikalar
Bakanlığının uygulamaya pilot olarak başlattığı "Aile Sosyal Destek
Danışmanı" projesini akademisyenlerimiz nasıl karşılıyor?
Taşrada çalışan meslektaşlarım, Ankara'da yapılan toplantılara
daha fazla katkı ve katılımda bulunurken, Ankara, İstanbul ve
İzmir'deki meslektaşlar bu toplantılara NEDEN? yeterince katkı ve
katılımda bulunmuyor? Bugüne kadar yapılan eylemlerde alanlara NEDEN?
Sadece Hacettepe'den aynı iki akademisyen, Başkentten aynı iki
akademisyen katılıyor? Diğerleri NEREDE?
Sizleri biraz kendiniz ve mesleğimizin geleceği için düşünmeye,
daha fazla üretmeye, çalışmaya, mücadele etmeye, yılgınlık,
usanmışlık, tükenmişlik gibi olumsuzluklardan sıyrılarak haklı
olduğumuz mesleki kavgamıza güç vermeye, omuz omuza ve yan yana olmaya
ve 15 Eylül 2012'de Avrupa toplulukları Araştırma ve Uygulama
Merkezinde (Saat : 13.00-17.30) Ankara'da buluşmaya davet ediyorum.

Sevgi ve saygılarımla çalışmalarınızda başarılar ve kolaylıklar dilerim.

Murat ALTUĞGİL
SHUDER
GENEL BAŞKANI

12 Temmuz 2012

İNSANA, SOSYAL HİZMET MESLEĞİ’NE VE UYGULAYICILARI SOSYAL HİZMET UZMANLARINA SAYGI GÖSTERİNİZ…


İNSANA, SOSYAL HİZMET MESLEĞİ’NE VE UYGULAYICILARI SOSYAL HİZMET UZMANLARINA SAYGI GÖSTERİNİZ…

6327 sayılı  “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun” 38 nci maddesinde; “3.7.2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi “Sosyal çalışma görevlisi: Psikolojik danışmanlık ve rehberlik, psikoloji, sosyoloji, çocuk gelişimi, öğretmenlik, aile ve tüketici bilimleri ve sosyal hizmet alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek mensuplarını,” olarak değiştirilerek yürürlüğe girmiştir.
5395 sayılı Kanun var olan haliyle “çocukları korumamayı” yönlendiren ve “dünyada çocukları yargılayan ilk çocuk koruma kanunu” olarak literatüre geçmiştir.
 Uluslar arası Avrupa Sosyal Şartı 13.maddesi Sosyal ve tıbbi yardım hakkını, 14.maddesi Sosyal refah hizmetlerinden yararlanma hakkını,  16.maddesi Ailenin sosyal, yasal ve ekonomik korunma hakkı tanımlamaktadır. Bu maddelere göre sosyal hizmet teknik hizmettir. Bu konuda eğitim almış kişiler tarafından yürütülmesi gerekmektedir. Hizmeti verecek olan meslek elemanları lisans düzeyinde sosyal hizmet eğitimi almış kişiler olmalıdır. Bireylerle Sosyal Hizmet; sosyal hizmetin temel yöntemlerinden biridir. Bu konuda eğitim alan sosyal hizmet uzmanları tarafından uygulanması zorunludur. Bu eğitimi almayan diğer meslek grupları bu bağlamda teknik hizmet veremez. Bu meslek gruplarının hizmete dahil edilmesi, gereksinim sahiplerine uygun profesyonel desteğin verilmesi çabası değil tam tersine hizmet alanları(müracaatçıları) aşağılamak demektir. 
Hukukun temel ilkesi dürüstlüktür. Çocuk Koruma Kanununda da yapılan son değişiklik bu ilkeye aykırıdır. “Bireysel Emeklilik” ile ilgili bir kanunda bu başlık altında yapılan düzenleme ile değişiklikler getirilmiştir. Bu yaklaşım hem kanun yapma tekniğine hem de hukukun temel ilkelerinden biri olan “dürüstlük ilkesine” aykırıdır.
Bu düzenleme sosyal devlet ilkesini zedeleyecek bir uygulamadır. İdarenin ve uygulayanların keyfiliğine açıktır. Bu durum; yurttaşların hukuk devleti çerçevesinde korunmasını da engellemektedir. Anayasa’nın hem sosyal bir hukuk devleti olma ilkesine hem de iç hukukun bir parçası olan Uluslar arası Sözleşmelere (Avrupa Sosyal Şartı dahil) aykırı olması nedeniyle yapılan düzenlemenin iptali gerekmektedir. Çocuk ve gençlerin korunup kollanmasıyla ceza hukuku ile ilgili uygulamalar birbirinden ayrıştırılmalıdır.
 Kanunda tanımlanan “Sosyal Çalışma Görevlisi”, multidisipliner, alanda uygulayıcı bir meslek olan Sosyal Çalışmacı yani Sosyal Hizmet Uzmanı ile karıştırılmaktadır.  
Sosyal Hizmet alanında uzman kurum olan SHÇEK ortadan kaldırılırken yeni açılımlar yapmasını beklediğimiz, her aşamada mesleki bilgi ve deneyimimizi paylaşmaktan kaçınmadığımız, süreğen hantallığı yok edeceğini düşündüğümüz, alandaki tüm profesyonellerin mesleki alanlarını sınırlarını düzenleyeceğini ve önünü açacağını düşündüğümüz Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı;

   Elimizde yeterli sosyal hizmet uzmanı yok ne yapalım?” derken elindeki 415 boş Sosyal Çalışmacı kadrosunu Maliye Bakanlığına iade etmiştir.
            Halkın gereksinmelerini HAK temelli profesyonel bir yaklaşımla değerlendiren, halkın yararına görev yapacak kamu görevlilerini, ilgisiz alanlardan seçerek( İş idaresi, İşletme, İlahiyat, Arkeolog, Din ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni, Ağaç İşleri Öğretmeni v.b.gibi), hizmete uygun, bilimsel etik ilkelerden uzak bir şekilde belirleyerek hizmet verdiğimiz yaşlı, çocuk, genç, özürlü, kadın ve sosyal hizmete muhtaç kişi, grup ve ailelere zarar vereceğini düşünmeden hareket etmektedir.
Düşünün ki; Her il ve ilçede kurulan Tüketici Hakem heyetlerinde tüketici bilimleri alanında meslek elemanı almayan, kadro açmayan hükümet sosyal hizmet alanında Tüketici biliminden istihdam yaratıyor.

Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı: İş ve İşçi Bulma Kurumu mudur? Ya da Tüketici Hakları kurumu mudur?

Ülkemizde adil ve tarafsız yargı sisteminin uygulanmasından sorumlu Adalet Bakanlığına sesleniyoruz.

Mahkemelerde görevli Hâkim ve savcılara sordunuz mu?
44 yıldır ülkede hiçbir üniversitede eğitimi olmayan ama kadroları olan “Pedagog” olarak işe aldığınız (Kimyager, Felsefe, Coğrafya, Sosyal Bilgiler Öğretmeni v.b.gibi) çalışanlar çocukların istismarı ve ihmali ile ilgili olarak neler yapıyorlar? Mahkemelerde Öğretmenlerin(Pedagog) yaşadığı ortam ve verilen işler onların uzmanlık alanı değildir. Bu durum “Öğretmen”e saygısızlıktır.
 Eğitim süreçlerinde güç koşullardaki çocuklara yönelik bilgi, beceri, tutum ve davranış almamış disiplinlerin çocukların haklarının korunmasında yetkin olamayacağı açıktır. Bu kişilere istihdam yaratmaya yönelik politikalar uluslar arası düzenlemeleri kabul etmiş bir devlet için geriye gidiş, gerileyiştir. 
Hakim ve savcılara sesleniyoruz.
 Bu vahim duruma karşı mahkemelerde, kararlarınızda tepkinizi koymanızı bekliyoruz.  
Adalet Bakanlığı ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığına bir kez daha sesleniyoruz; kurumlarınızda kaç tane Eğitim Fakültelerinden mezun Öğretmeniniz var?   Açık Öğretim Fakültesi Muhasebe Bölümü mezunları da teknik personel açığı olmasına rağmen “Öğretmen” olarak çalıştırılabilir mi? Ya da arkeoloji mezunu “Öğretmen” kadrosuna atanabilir mi? Veya bir İlin Sosyal Hizmetlerinden sorumlu müdürü olabilir mi? Siz bu durumda kendinizi ve ailenizin bir bireyini riske atar mısınız?
Tüm meslek elemanlarına sesleniyoruz.

Sosyal Hizmet; disiplinler arası çalışma alanı olan bir meslektir.

Mesleki etik ilke ve değerlerimizin tanımlandığı, çalışma yaşamımızın düzenleneceği, 2003 yılından bugüne Türkiye Büyük Millet Meclisinde bekletilen SOSYAL HİZMET UZMANI/SOSYAL ÇALIŞMACI MESLEK ODASI KANUNU’NUN mesleki ve insani onurumuz için çıkarılmasını talep ediyoruz.
 6327 sayılı  “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun” 38 nci maddesinde; “3.7.2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yapılan düzenleme; sosyal hizmetin etik ilke ve değerlerine, bilimsel bilgiye ve insan haklarına aykırıdır. Bu durumun düzeltilmesi, insani hizmetlerin insan onuruna yakışır, hak temelli bir sistemde verilebilmesi için gerek ve koşuldur.

BASINA, İLGİLİ BAKANLIKLARA VE KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURURUZ…

SOSYAL HİZMET UZMANLARI DERNEĞİ GENEL MERKEZİ
    

13 Mayıs 2012

2.Olağan Genel Kurul

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Edirne Şubesi'nin 2. Olağan Genel Kurulu 05.05.2012 tarihinde Edirne Erkek Yetiştirme Yurdu toplantı salonunda gerçekleştirildi. Edirne, Kırklareli, Tekirdağ ve Çanakkale illerinde görev yapmakta olan meslektaşlarımızdan kurulu olan şubemizin bir ömnceki genel kurulda 63 olan üye sayısının özellikle Tekirdağ ve Kırkalreli illerinden tayin yoluyla ayrılan meslektaşlarımızın ayrılığı nedeniyle azaldığı, genel kurula bu illerden katılım olmadığı görüldü...Toplam 24 meslektaşımızın katılımıyla gerçekleştirilen Genel Kurulumuza Çanakkale'de görev yapan/ikamet eden 9 meslektaş olarak katıldık..

Çanakkale ekibi yolculuk halleri;
Yusuf ÜÇÜNCÜ
Gürhan AKDEMİR
Tuğba KARABIYIK
Dijle Pınar ÖZKARADAŞ
Celal KARACIK
Ilgın KARACIK
Nigar ETİZER KARACIK
Dilek ÖZBAY
Aydın ÖZDEN
Mehmet KAZANCI
Edirne'ye ulaştıktan sonra Erkek Yetiştirme Yurdunun yemekhanesinde dinlenip muhabbet ediyoruz meslektaşlarımızla..
Genel Kurul Hazırlıkları
 Denetleme Kurulu denetlemede
Şube Sekreteri Bülent YILDIRIM açılış konuşmasını yaparken;
 Genel Kurul Divanı; Aydın ÖZDEN (Çanakkale), Mehmet KAZANCI (Çanakkale) ve Gürhan AKDEMİR (Çanakkale)'den oluştu.
Şube Sekreteri Bülent YILDIRIM Şube Faaliyet Raporununu okudu. Raporun okunmasından sonra şube faaliyet raporu oybirliği ile ibra edildi.
 Celal KARACIK Denetleme Kurulu Raporunu okudu. Rapor ve şuben,n faaliyetleri oybirliğiyle ibra edildi.
 1. Olağan Genel Kurulda Şube Yöneti,m Kuruluna seçilerek Yönetim Kurulunca Şube Başkanlığıan getirilen ancak kısa bir süre önce İstanbul iline naklen tayini gerçekleştirildiği için Edirne ilinden dolayısıyula da şubemizden ayrılan Mesut ERİNÇ hem teşekkür hem de veda konuşması gerçekleştirdi.
Gerçekleştirilen oylama sonucunda SHUDER Edirne Şubesi Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşmuştur.
1-Mehmet POLAT
2-Erdinç TOPÇU
3-Tamer TAHMAZOĞLU
4-Nurcan DOĞAN
5-Ercan ARDIÇ
Genel Kurul Sonrasında  önce ciğerciye sonra da çay içmek için bir cafeye gidiyoruz meslektaşlarımızla...
Günübirlik Edirne gezisi ve genel kurulun sonrasında yeniden Çanakkale..
 Sosyal Hizmet Uzmanları Edirne Şubesi 2. Olağan Genel Kurulunda derneğin çeşitli organlarına seçilerek görev alan meslektaşlarımızı kutluyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz.. bir önceki dönem yönetiminde bulunan arkadaşlarımıza da emekleri, özverili çalışmaları ve yoktan bir şubeyi var ettikleri için sonsuz teşekkürler...